Yabana Atma


11182097_10153351815379673_99441492142815003_nYa siz nereye atıyorsunuz düşüncelerinizi? Efendim ne ekersek onu biçeriz, duyduk ve biliyoruz değil mi? Şimdi derin bir nefes alın ve sakince onu bırakın. Hatta bunu bir alışkanlık haline getirin. Nefesinizin farkında olmak size nasıl hissettiriyor? Düşünceleriniz nereye dağılıyor? Hatta şimdi durun, evet bekleyin, nefes alıp verin. Nefesi bedende gezdirin. Çünkü biz de kendi içimizde bir gezintiye çıkacağız. Her zaman nefesle başlamak gezimiz boyunca hissedeceğiniz sıkıntılarla başa çıkmakta size yardımcı olacaktır. Bazı karanlık kelime takımları ve anlamları sizi rahatsız edebilir. Lütfen yargılamadan, etiketlemeden olduğu gibi görmeye çalışın ve böylece düşüncelerinizi soyabilirsiniz. Çıplak ruhlarınızı kendi içinizde sarmalayabilirsiniz. Burundan derin bir nefes ve karın şişer. Nefesi bırakırken karın boşluğu iner ve gevşersiniz. İşte böyle, harika!
Öyleyse evvel zaman içinde zarif mi zarif, narin mi narin bir bahçıvan varmış. Sizi düşüncelerinizde ziyaret eder, duygularınıza sorar ve inançlarınızı yaratırmış ki böylece yeni deneyimlere ve gerçekliklere hazır olurmuşsunuz. Yaratılışın içindeki enerjiden gelir ve sizin gerçeklik dediğiniz dünyada beden bulurmuş. Bunların hepsini bazen siz uyurken bazen de gündüz düşlerinde aklınıza koyarmış. Hiç aklınıza gelir mi korku dolu endişeli ve öfkeli düşünceler? Bunları tetikleyen olaylar ve kişilerin zihninizde bıraktıkları pis posaların farkında mısınız? Hissediyor olmalısınız. Çünkü siz çocukken o saf kalbiniz ve zihniniz henüz kirlenmemişken içinizde yetiştirdiğiniz bahçede çiçekler açıyor, ağaçlar serin ve tatlı meltem rüzgarlarıyla esiyorken ‘hayat’ diye suçladığınız şeyler sizi bir esir haline getirip yüzünüzü buruşturup ruhunuzu karartıp bedenlerinizi ve kalplerinizi kapatmadı mı? Hayattaki rollerimize sığınıp kendi benliklerimizi unuttuğumuzda kalbimize kızıp sürekli kafamızda yaşadığımızda ruhumuzu unutup bedenlerimize zarar vermedik mi? Büyüdükçe belki de büyüdüğümüzü zannettikçe içimizdeki çocuğu kalıplar içinde bırakmadık mı? Aynada her gün gördüğünüz siz kime dönüşüyor diye soruyor musunuz? Negatif düşünme sanatında ustalaşan siz artık bu gücünüzü pozitife boşaltmaya hazırsanız, önünüzde sınırsız olanaklar ve şaşırtıcı mucizelerle karşılaşmaya da hazır olmalısınız. Çünkü dünyaya gönderdiğimiz her şey bir bütünlük arar ve pozitif kalmak size güzellikleri getirirken negatif olmanız karşılaşacağınız ufak hayat derslerinde tökezlemenize ve yoldan çıkmanıza sebep olur. Düşünce bahçenize eksiklik ve ve kurban bilinciyle negatif fikir tohumları mı atıyorsunuz veyahut olumlu düşünce yapısıyla zihninizde çiçekler açtırıp, ruhunuzda kelebeklerin uçuşmasına izin mi veriyorsunuz? Efendim, gördüğünüz ve okuduğunuz üzere sizi sakin bir göle, sakura çiçeklerinin açmış olduğu ağaçlarla çevrili bir parka götürmek isterim. Eğer düşünce tohumlarınızı değiştirmek, olumlu bakış açıları için yeni görüş filtreleri tanımak, bedeninize nefes, ruhunuza esenlik, kalbinize huzur ve zihninize ipek bir kumaşın değmesini isterseniz holistik br terapistin sizi bir bütün olarak ele alıp kafanızdaki o yabani otları sökmeye yardımcı olmasını ve yerine sağlıklı ve neşeli çiçek tohumları atmasına eşlik etmek isterseniz Alle’deyiz. Çünkü biz bir aileyiz ve her bir bireyi ve onun etrafındaki aile çemberlerini sağlıkla, sevgiyle ve bütünlükle birleştirmeyi isteriz. O halde düşüncelerinizi yabana atmayın. Nefes alın, verin ve çözüm için yanımıza gelin.

Sevgiyle kalın.

Korkular bize iyi yönde nasıl yardımcı olabilir?


3bf66c63_76f9f21eb7890eee9c2-postHangi korkundan kaçıyorsun? Korkuyu negatif bir duygu durumu olarak nitelendirdiğinden beri ondan kaçmak için ya bastırıyorsun ya da korkuyu tetikleyecek durumlardan kaçıyorsun. Peki korkunun sana yardımcı olabileceğini söylersem ne dersin?

Bize tehlikede olduğumuzu söyleyen korku, böbreküstü bezlerindeki adrenalini salarak ‘kaç ya da dur’ dürtüsüyle sempatik sistemini uyardığında enerji alanın daralır, düşüncelerin bulutlanır ve bir şekilde işlerin daha kötüye gideceğine olan inaçla strese girersin. Kısa süreli planlarda bu durumu yararına çevirebilirsin ama dikkat et korkunun uzun vadeli planlarının önüne geçmesine izin verme. Çünkü korkunu yensen bile bunun sonuçlarından haz almayabilirsin. Korkunun hayatında olmasının bir nedeni olduğunu hatırla.

Bir şeylerin ters gittiğini bize sezdiren korkuyu hissettiğin anda deneyimlediğin duygusal değerlendirme, uzunca düşünülmüş ve planlanmış mantıktan daha önemlidir. Kimi zaman olağan dışı kararlar vermek zorunda kalabilirsin ama gerekli olan da budur. Korkunu içgüdüne gelen bir mesaj olarak gör ve onu bastırmak ya da üzerine gitmeye çalışmak yerine sadece getirdiği duyguyla beraber bedeninde hisset. Korku enerjisinin akışına izin verdiğinde gücünü kaybetmeye başlar. İşte bu daha sağlıklı kararlar vermene sebep olabilir.

Bilinmeyen her şeye karşı korku duyugusuyla yaklaşmaya alıştın hatta durum tehlikeli olmasa bile. Yarattığın konfor alanından çıkmak, büyümeyi ve gelişmeyi destekler ve korkularının öğrenme yolunda birer işaret olduğunu sana gösterir. Örneğin yeni bir dil öğrenirken hata yapmaktan korkmak ama hata yapmak öğrenmenin bir adımıdır. Eğer hayatının her hangi bir alanında öğrendiğini düşündüğün konuda hiç korku hissetmiyorsan orada aslında pek de öğrenmiyorsun demektir.

Ayrıca korkun sana senin için neyin daha önemli olduğunu göstererek önceliklerini belirlemene yardımcı olur. Önemsemediğin bir şey için korku hissetmezsin, değil mi? Kalbine en yakın durumlar daha çok korku hissettirir. Hayatında ne istiyorsun? Kurduğun durumlarla ilgili hisettiğin korkunun seviyelerini incele. Duyduğun en büyük korku ilgilenmen gereken en önemli konu olabilir.

Çözülmemiş bir problem veya olmak istediğin ile bulunduğun yer arasındaki boşluk gerginlik yaratır. Gerginlik artıkça korku da artar. Bu gerginliği atmak için ya olmak istediğimiz yerin düşüncesini değiştirir ya da sorunu çözmekten vazgeçersin. Oysa bu gerginliğe kucak açmak ve onun yaratıcı bir sürecin parçası olarak hayatına geldiğini görmek bilinçaltını motive eder ve çözüme doğru seni götürür. Bazen bir anda zihninde cevaplar açılmaya başlar.

Bu yüzden bir dahaki sefere korktuğunda durakla ve kendine korkunun senin yararına nasıl çalıştığını hatırlat. Ardından hangi amaca hizmet ettiğini görmek için kendine şu soruyu sor: “Korkumun bana hizmet ettiğini biliyorum o halde şimdi ne yapmayı istiyorum?” Eğer bu sorunun cevabı seni yerinden kımıldatmıyorsa korkunun amacı çok da önemli olmayabilir. Korkuna teşekkür et ve onun uyandırdığı deneyimin iç sesiyle yapmak istediğin harekete geçerek korkunu onurlandır.

Özge Şimşek